×

VAKFA BAĞIŞLANAN MALLARIN VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KARŞISINDAKİ DURUMU

Özet

 

Vakıfların ivazsız mal edinimlerini teşvik etmek amacıyla kanun koyucu vergi mevzuatında bazı istisna ve muafiyet hükümlerine yer vermiş bulunmaktadır. Bu çalışma, vakıfların tabi olduğunu istisna ve muafiyet hükümlerini gelir idaresinin uygulaması da dikkate alınmak suretiyle ele almaktadır.

 

Anahtar Kelimeler: Vakıflarda veraset ve intikal vergisi muafiyeti, vakıflarda veraset ve intikal vergisi istisnası, vasiyetname, miras sözleşmesi, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu.

 

 

Giriş

 

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'na (VİVK) göre, veraset (vasiyet veya miras sözleşmesi) yoluyla veya ivazsız bir tarzda (bağışlama/hibe) mal iktisap eden bir vakfın, prensip olarak, bu malın değeri üzerinden Veraset ve İntikal Vergisi (VİV) beyan ederek ödemesi gerekmektedir. 

 

Artan oranlı vergi tarifesine göre bu verginin oranı %30'a kadar çıkmaktadır.

 

 

Bununla birlikte, vakıfların bu tür karşılıksız mal edinimlerini teşvik etmek  amacıyla mevzuatımızda VİV için bazı muafiyet ve istisna hükümlerine yer verilmiştir. Bu hükümlersayesinde Türkiye'de kurulmuşhemen hemen bütün vakıfların karşılıksız mal edinimleri muafiyet veya istisna hükümleri kapsamına  girecek mahiyette olup, bu düzenlemeler yazımızın izleyen bölümlerinde açıklanmıştır.

 

 

  1. Veraset ve İntikal VergisiKanunu'nda Yer Alan Muafiyet ve İstisna Hükümleri

 

  1. VİVK md. 3'te YerAlan Muafiyet Hükmü

 

VİVK'nun 3/a ve 3/b madde düzenlemeleri şöyledir; 

 

"Muafiyetler

 

Madde 3.

 

Aşağıda yazılışahıslar veraset ve intikal vergisinden muaftır:

 

  1. Amme idareleri, emekli ve yardım sandıkları, sosyal sigorta kurumları, umumi menfaate hadim cemiyetler, siyasi partiler ve bunlara ait olan veya bunların aralarında kurdukları teşekküllerden Kurumlar Vergisine tabi olmayanlar;

 

  1. Yukarıki fıkrada sayılanlar dışında kalan hükmi şahıslara ait olup umumun istifadesi için ilim, araştırma kültür, sanat, sıhhat, eğitim, din, hayır, imar, spor gibi maksatlarla kurulan teşekküller;....................................................................... "

 

Buna göre, bir vakfın, herkesin yararlanmasına açık şekilde bilim, araştırma, kültür, sanat, sağlık, eğitim, din, hayır, imar, spor gibi amaçlarlailgili faaliyetlerde bulunuyor olması durumunda, VİV muafiyeti kapsamına girmesi      mümkündür. 

 

Bu muafiyetten yararlanmak için vakfa,Bakanlar Kurulu (Cumhurbaşkanlığı) Kararı ile vergiden muafiyet verilip verilmediğinin bir önemi bulunmamaktadır;   yukarıdaki şartları haiz olması halinde her vakıf, ivazsız edineceği mallar için VİV muafiyeti hakkına sahip olur.

 

Diğer taraftan, en önemli husus vakfın yukarıda sayılan amaçların birine veya   birden fazlasına yönelik faaliyetlerinin, muhakkak herkesin istifadesine açık olarak yürütülüyor olması gerekliliğidir1.

 

Bu konu ile ilgili verilen pek çok muktezada vakfın faaliyetlerinin umumun  istifadesine açık olması gerektiğimuafiyetin en önemli şartı olarak vurgulanmıştır:

 

"…Umumun istifadesi için sağlık, eğitim,kültür, sanat, spor,araştırma ve geliştirme gibi konularda faaliyette bulunmak üzere kurulmuş olduğu anlaşılan Vakfınızın bu niteliği devam ettiği sürece intikal eden mallar nedeniyle ve Vakıf  Kurucu Ortağının Vakfınızın kuruluşu için tahsisettiği 50.000 TL. tutar nedeniyle veraset ve intikalvergisinden muaf tutulması gerekmektedir."2

 

Aynı yönde görüş içeren diğer bazı muktezalar da vardır3.

 

 

  1. VİVK Md.4'deYer Alan İstisnaHükmü

 

VİVK'nun 4/k düzenlemesi şöyledir:

 

"İstisnalar 

Madde 4.

 

……... Bakanlar Kurulunca (Cumhurbaşkanınca) vergi muafiyeti tanınan vakıflara   kuruluşu için veya kurulduktan sonra tahsis olunanmallar."

 

Vakıflara vergimuafiyeti tanınması ile ilgili yasaldüzenleme 4962 sayılı Kanun'da yer almaktadır. 

 

Kanun'un 20. maddesine göre, gelirlerinin en az üçte ikisini nev'i itibariyle genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınabilir. 

 

Vakıflara vergi muafiyeti tanınmasının şartları, usul ve esasları, Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması  Hakkında Genel Tebliğ'de (Seri No.1, RG. 3.4.2007, 26482)düzenlenmiştir.

 

Yukarıda yer verilen düzenlemeler kapsamında vergi muafiyeti tanınan vakıflara  kuruluşları için veya kurulduktan sonra tahsis olunan malların, vakfa intikalinde VİV istisnası uygulanır, yani bu vakıflar ivazsız olarak edindikleri mallar için VİV ödemek zorundadeğildirler.

 

Bu düzenlemede, vergi muafiyeti tanındıktan sonra edinilen mallarda istisna uygulamasının nasıl yapılacağı bellidir. Ancak kurulduğu esnada henüz vergiden muafiyet tanınmamış vakıflarda, kuruluş esnasında bu istisnanın nasıl uygulanacağı açık değildir. Zira, vakıflara kurulduğu esnada değil, kurulduktansonra en az 1 yıl4 faaliyette bulunmuş olmak şartıylamuafiyet için başvuru hakkı verilmektedir. Bu durumda kurulduğu esnada ve faaliyette bulunduğu ilk 1yıllık süre içindevakfa yapılan mal bağışlarının VİV istisnasından nasıl yaralanacağı açık değildir. Bizim anlayışımıza göre, vergi muafiyeti için başvuruda bulunmuş ve bu hakkı almış bir vakfın bu tarihten önceki - kuruluş aşaması dahil - ivazsız mal edinimlerine doğrudan doğruya istisna uygulanmalı,    geçmişte beyan edilmemiş/ödenmemiş VİV için vergi dairesince tarhiyat yapılmamalıdır.

 

Sonradan vergimuafiyeti almış bir vakfın, öncekidönem – kuruluş aşaması dahil – ivazsız mal edinimlerine ilişkin VİV beyan edilmiş ve/veya ödenmiş ise, bu    verginin de Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme hükümleri çerçevesinde düzeltilerek red ve mükellefe iadesi mümkün olacağıgörüşündeyiz.

 

Madde hükmünde geçen "tahsis olunan mallar" ibaresini, vakıfların kuruluşu hakkında mevzuat ve VİV hakkında mevzuatın ortak kavramlarını birlikte dikkate alarak yorumlamak gerektiğinden; bu ibarenin sadece doğrudan bağış yoluyla ivazsız olarak vakfa özgülenen/kazandırılan mallar şeklinde değil,onlarla birlikte vasiyetveya miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarruflarla vakfa bırakılan mallarıda kapsadığı şeklindeanlamak gerektiği görüşündeyiz.

 

 

  1. Vakıflar Kanunu'nda Yer Alan İstisnaHükmü

 

20.02.2008 tarih ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun muafiyet ve istisnalar  başlıklı 77. maddesinin son fıkrahükmü şöyledir:

 

"Kuruluşunda veya kurulduktan sonra vakıflara bağışlanan taşınır ve taşınmaz mallar Veraset ve İntikal Vergisinden istisnadır."

 

Bu madde hükmünün gerekçesi, vakıflara yapılacak bağışların artırılması/teşvik  edilmesi şeklinde ifade edilmiştir.

 

Bu hüküm, vakıflar için bir muafiyet değil, bağış yoluyla edinilen mallar için  sağlanan VİV istisnasıdır. 

 

Bu yönüyleVİVK Md. 3/b'deyer verilen muafiyet hükmünden özü itibariyle farklı olmakla birlikte doğurduğu sonuçlar itibariyleaynı mahiyettedir. 

 

Ayrıca VİVK Md.3/b'de arananözel şartlar bu maddede aranmayıp bütün vakıflara sağlanan bir istisna hükmü olduğundan uygulama  alanı çok daha geniştir. Zira, faaliyet amacı veya faaliyetşekli dahil özelliği olan hiçbir şart aranmaksızın sadece vakıf statüsünde kuruluyor veya kurulmuş  olmak bu istisnadan yararlanmak için yeterli sayılmıştır.

 

Yine benzer bir karşılaştırma VİVK'nun 4/k madde hükmü ile yapılacak olursa, 4/k hükmünde düzenlenen VİV istisnasından sadecevergi muafiyeti tanınan vakıflar yararlandığı halde, 5737 sayılı Kanun'un 77. maddesinde düzenlenen VİVistisnasından vergi muafiyeti tanınsın veya tanınmasın bütün vakıflar yararlanabilir.

 

Buna göre, vakıflara bağışlanan malların VİV istisnasından yararlanıp yaralanmayacağı konusunda 5737 sayılı Kanun'un 77. maddesinde neredeyse  hiçbir ön şart ileri sürülmemiş olması nedeniyle, bütün vakıfların VİV istisnasından yararlanabilmesi mümkün hale gelmiş bulunduğundan, VİVK 3/b ve 4/k madde hükümlerinde sağlanan muafiyet ve istisna haklarının herhangi bir işlevikalmamıştır. Başka bir anlatımla GerekKuruluşta Gerekse Kuruluş Sonrasında Herhangi Bir Vakfa Herhangi Bir Kişi Tarafından Yapılan Para Veya Mal Bağışları Meblağına Veya DeğerineBakılmaksızın Veraset Ve İntikal VergisiDoğurmaz Ve Beyanname Verilmesi Gerekmez.

 

Bu noktada,5737 sayılı Kanun'un77. maddesinde yer alan "bağışlanan" ibaresinin ölüme bağlı tasarrufları da (vasiyet ve miras mukavelesi) kapsayıp  kapsamadığının ortaya konulması önem arz etmektedir.

 

Bizim anlayışımıza göre, söz konusu Kanun'da kullanılan "bağışlanan" tabirini  sadece sağlararası işlemlerle sınırlıolarak düşünmemek gerekir.Bu nedenle de, bu tabirin, VİVK Md. 2/d'de ifade edilen "ivazsız intikal" (hibe ve diğer her türlü ivazsız intikal) tabirinden daha geniş olduğu ve dolayısıyla yine VİVK Md. 2/c'de yer alan "vasiyet" ve "miras mukavelesi" gibi ölüme bağlı tasarrufları da kapsamına aldığı kabul edilmelidir. Zira işbu istisna hükmü doğrudan ve sadece  bir vakfınivazsız suretle mal iktisabına yönelikbir istisna getirmektedir.

 

Bir vakıf, ölüme bağlı tasarrufla da (vasiyetname) kurulabileceğinden (MK Md. 102) ve keza yine ölüme bağlı bir tasarrufla (vasiyetname) bir vakfa bağışta bulunulabileceğinden, bu tasarrufa bağlı olarak kurulacak veya mevcut bir vakfa yapılacak mal tahsisinin de en geniş anlamıyla bağış kavramı içinde değerlendirilmesi gerektiğigörüşündeyiz. Dolayısıyla vasiyetname ve miras mukavelesi gibi ölüme bağlı tasarruflar dahil olmak üzere vakıflara yapılan her türlü mal bağışlarının 5737 sayılı Kanun'un 77. maddesi gereğince VİV'den istisna edilmesi gerekir.

 

 

  1. Vakıflara YapılanBağışların Belgelenmesi

 

  1. Nakit BağışlarAçısından

 

Bir vakfa nakden bağış yapıldığında bu bağış işlemi vakıf yönetimi tarafından bağışlayana verilecek olan bağış makbuzu ile belgelenir. 7.000 TL'nin üzerindeki   ödemelerin nakden yapılması yasağı göz önünde tutulmalıdır.

 

Gerek bu yasak nedeniyle gerekse tercih edildiği için banka havalesi yoluyla  vakfa nakitbağış yapıldığında havalebelgesine bağış kelimesiyazdırılmak suretiyle elde edilen dekont tek başına belgeleme için yeterlidir. Ayrıca  vakıftan bağış makbuzu istenmesi gerekmez.

 

 

  1. Taşınmaz Bağışları Açısından

 

Taşınmaz bağışı iki taraflıbir işlem olduğundan bağışta bulunacak olan ile vakfın bağış kabulü için yetkilendirdiği kişinin (veya vekillerinin) birlikte ilgili tapu idaresine başvurmaları bağışın gerçekleştirmesini sağlayacak olup tapu kayıtları tek başına bu bağışı belgelemeye yeterli olacaktır. Bakanlar Kurulu   (CB) Kararı ile vergiden muaf tutulanlar haricinde (HK Md.59/b) Vakıflara yapılan taşınmaz bağışlarını tapu harcından koruyan bir hüküm yoktur. Söz konusu bağışlarda, Harçlar Kanunu'na bağlı 4 sayılı tarifenin I/4 pozisyonuna göre, emlakvergi değeri üzerinden ‰ 68,31 oranda tapu harcı alınmaktadır5.

 

 

  1. Diğer Ayın Bağışları

 

Vakıflara yapılacak taşınmaz dışı ayın bağışlarında, bağışlanacak ayın yeni satın alınmışsa bu alıma ilişkin faturanın vakfa verilmesi suretiyle vakıftan ilgili ayının  KDV dahil tutarı üzerinden düzenlenmiş bağış makbuzunun alınmasıyeterli olacaktır. 

 

Şayet bağışlanan ayın bir firmanın aktifinde ise, bağışamaçlı teslimlerde fatura düzenlenmesine gerek bulunmamakla beraber, bir fatura düzenlenerek fatura üzerinde bu malın bağış olarak verildiğibelirtilmelidir. Yine vakıf fatura dip yekunu üzerinden bağış makbuzu düzenlemelidir. Vakıflara  yapılacak ayın bağışları ve bedelsiz hizmetler KDV açısından özellikler taşımaktadır6.

 

 

  1. Vakfın İktisadiİşletmelerine Yapılan Bağışların Durumu

 

Vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketi ya da kooperatif statüsünde olmayan ticari, sınai ve zirai işletmeler vakıfların iktisadi işletmeleridir. Vakıfların tüzel kişiliğinin kurumlar vergisi mükellefiyeti  olmamasına karşınvakıflara ait veya bağlı bulunaniktisadi işletmelerin kurumlar vergisimükellefiyeti bulunmaktadır.

 

İktisadi işletmenin ait veya bağlıolduğu vakıftan ayrı bir hesap düzeninin olması, mükellefiyet tesis ettirmesi, defter tutması, fatura/belge düzenlemesi, bilanço çıkarması, kurumlar, muhtasar ve KDV beyannamesi vermesigerekir.

 

İktisadi işletme her ne kadar vergi hukuku yönünden ayrı bir kimliğe sahip ise de tüzel kişiliği yoktur ve dolayısıyla mülkiyet hukuku yönünden vakfın ayrılmaz   bir parçasıdır. Bu nedenle, bir bağış fiilen iktisadi işletmenin kullanımına sunulmak üzere ve hatta fiilen doğrudan iktisadi işletmeye yapılsa bile bu bağışın hukuken vakfa yapıldığını, vakıf üzerinden de iktisadi işletmeye bir tür   sermaye gibi konulduğu, kayıtların da bu silsileye uygunolarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. 

 

Bu durumda bağışın hukuken gerçek muhatabı vakıf tüzel kişiliği olacağından VİV istisnasından yararlanılabilecektir. (Bu yazımızın konusuolmamakla beraber, bağış yoluyla edinilenbu tür varlıklar iktisadi işletme bilançosunda vakıf tüzel kişiliği (ortak) tarafından tahsis edilen sermaye niteliğinde (GVK Md. 38) görüneceğinden iktisadiişletme bünyesinde kurumlar vergisine tabi tutulması söz konusu değildir.)

 

Örnek vermekgerekirse; bir vakfabağlı olarak işletilen hastaneye MR cihazı bağışlandığını varsayarsak, bu bağış hastane başhekimliğine yapılmış ve bu birim  tarafından bağış alındı belgesi verilmiş olsa dahi, bağışın hedefi vakıftır ve yukarıda açıkladığımız muafiyetve istisnalar geçerlidir.

 

Böyle bir bağış olayının işletme bilançosuna yansımasında, önce bağış konusu   mal vakıf tüzel kişiliği (merkez) kayıtlarına alınmalıdır. Söz konusu mal, vakıf  yönetimince emsal bedeli üzerinden ilgili iktisadi işletmenin sabit kıymetleri arasına dahil edilmek ve mukabilinde sermaye hesabına kayıt yapılmak üzere  söz konusu işletmeye tahsisedilmelidir.

 

Yapılan bağış ayın ise ve yeni satın alınacaksa, aynı satın alıp iktisadi işletmede  kullanılmak üzere vakfa bağışlamak vakfın iktisadi işletmesinde KDV kaybı yaratmaktadır. Söz konusu bağış mal satın alınıp verilmek yerine malın KDV dahil bedeli tutarındaki nakit, vakfa şartlı olarakbağışlanmak suretiyle verilirse, bu para ile vakıf iktisadi işletmesi adına fatura alınmak suretiyle mal satın alınması mümkün olabileceğinden, iktisadi işletme bu faturadaki KDV'yi indirme imkanıbulacaktır.

 

Vakıf İktisadi İşletmesine Yöneltilmek İstenen Tüm Bağışların Vakıf Merkezine Yöneltilmesini Ve Şartlı Bağış Suretiyle Yapılmasını Tavsiye Ediyoruz. 

 

Bağış şartlı olarak yapılmazsa bu suretle elde edilen gelir genel nitelikte olacak ve bu gelirin 2/3'ününvakıf faaliyetlerine, 1/3'ününgenel giderlere harcanması mecburiyeti nedeniyle, iktisadi işletmeye yönelik bağış   hedefini bulamayacaktır.

 

Bağışın iktisadi işletmeye yönelik olmaması halinde de, bağışlayan kişinin bu  bağışın kullanım yeri hakkında bir amacı bulunmaktaysa, şartlı bağış yoluna gidilmelidir.

 

 

  1. Vakfın İştirakiOlan Şirkete Bağış Yapılması

 

Bazı vakıflarmuhtelif nedenlerle iktisadiişletme kurmak yerineşirket kurarak veya şirket hissesi edinmek suretiyle iktisadi faaliyette bulunabilmektedir. Bağış  konusu mal veya paranın bu şirkete verilmesi halinde veraset ve intikal vergisi istisnası uygulanamayacaktır, çünkü şirket vakıftan farklı bir tüzel kişiliktir. Bu verginin doğmaması için bağışın ilgili şirkete tahsis edilmek (sermaye olarak konulmak) üzere şartlı bağış şeklindeyapılması uygun olacaktır.

 

 

  1. Sonuç

 

Türkiye'de kurulmuş veya vasiyet gibi ölüme bağlı tasarruf yoluyla kurulacak olan vakıflara (doğrudan doğruya vakıf tüzel kişiliğine veya vakfın iktisadi işletmesine) bağışlanacak taşınır veya taşınmazmallar 5737 sayılıVakıflar Kanunu'nun 77. maddesinin son fıkrası hükmünegöre veraset ve intikal vergisinden istisna edilmiştir. 

 

Bu hükme göre bağışta bulunanın kimliğine, bağışın cinsine ve değerine bakılmaksızın ve başkaca şart aranmaksızın tüm vakıflara yapılan bağışlar veraset ve intikal vergisi doğmasına yol açmamaktadır.

 

Vakıflar Kanunu'ndaki hüküm, vakıfları bağış vergisinden tek başına ve şartsız  olarak korumakta olduğu için, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu bünyesindeki  vakıflara ilişkin muafiyet ve istisna hükümleri büyük ölçüde işlevsiz kalmış bulunmaktadır.

 

Bağışı kabul eden vakıf veraset ve intikal vergisi beyannamesi verip bu beyannamede istisna satırınıdoldurmak suretiyle matrahsızbir tahakkuk yaptırmak zorunda değildir. Vakıf, kimden hangi nesneyi veya ne miktarda  parayı bağış olarak teslim aldığını gösteren bir makbuz veya imzalı yazı hazırlayıp bağışlayana vermekle yetinmelidir7.

 

  
  


 

1 Mehmet MAÇ, Tarık JAMALİ, Veraset, Hibe ve Ölüm – Denet Yayıncılık A.Ş. ,1999,

sayfa 96-97. (Bu kitabın elektronik ortamda güncel hali www.bdo.com.tr adresinde kitaplarımız bölümünde yer almaktadır.

2 GİB, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 12.08.2015 tarih ve 74037 sayılı muktezası. 3 GİB, 14.04.2011 tarih ve 2010-44-53 sayılı muktezası, derneğe hibe edilen yurt binasında vergi.

GİB, 29.03.2010 tarih ve 005.01-20 sayılı muktezası, vakfa intikal eden mallarda vergi.

GİB, 05.03.2010 tarih ve 005.01-19 sayılı muktezası, vakfa hibe edilen mallarda vergi. GİB, 25.09.2009 tarih ve 2520 sayılı muktezası, vakfa yapılan bağış ve yardımlardavergi.

GİB, 12.05.2009 tarih ve 2519 sayılı muktezası, bağış ve yardımlarda intikal vergisi.

GİB, 14.01.2008 tarih ve 4135 sayılı muktezası, derneğe yapılacak bağış ve yardımlarda vergi.

GİB, 14.12.2007 tarih ve 111563 sayılı muktezası, vakfa yapılan yardımlarda vergi. GİB, 29.02.2000 tarih ve 9394 sayılı muktezası,

"……. söz konusu resmi senet maddesinin incelenmesinden de görüleceği üzere vakıfça görülecek hizmetlerden herkes değil sadece …… ‘de görevli personelin yararlanabilmesi mümkünbulunmaktadır. Bu durumda Vakfınızın …… veraset ve intikal vergisinden muaf tutulması mümkün değildir." GİB, 17.04.1999 tarih ve 13712sayılı muktezası, " ……. BankasıA.Ş. Mensupları MunzamSosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı ………… 3a ve b fıkralarında sayılankuruluşlardan olmadığından, vefat eden 'in vasiyeti üzerine adı geçen vakfa intikal eden gayrimenkul ve menkul mallar nedeniyle vakfın verasetve intikal vergisine tabi tutulmasıgerekmektedir."

4 Belli şartların varlığı halinde en az 6 ay olarak uygulanır.

5 İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 16.02.2015 tarih ve 257 sayılı özelgesi

6 YMM Mehmet MAÇ tarafından hazırlanan ve www.bdo.com.tr adresli web sitesinde sürekli güncel tutulanKDV-6 isimli e-kitapta"bağış" kelimesiile arama yapmak suretiyle konu hakkındaki açıklamalara ulaşılabilir. Özellikle kitabın 17. maddeye ilişkin 3.2.2. no.lu bölümüne bakılmalıdır.

7 Sayın YMM Hayati ŞAHİN tarafından hazırlanmış olan ve halen www.tusev.org.tr adresli sitede yer alan;

BİREYSEL VE KURUMSAL BAĞIŞLARİÇİN YASAL VE VERGİSEL KONULARREHBERİ ile VAKIF VE DERNEKLERİ İLGİLENDİREN VERGİ UYGULAMALARI VE KAMU YARARISTATÜSÜ Başlıklı olup güncelliğini koruyan raporlarda gerek yazımızın konusu ile gerekse vakıf ve derneklerle ilgili başka konularhakkında detaylı açıklamalar bulunmaktadır.

 

Yayımlandığı Yer: LEBİB YALKIN DERGİSİ – Mart 2019 – Sayı : 183

Yazar : Cemalettin TURAN YMM

 

"Güven, Kontrole Mani Değildir."Bize Ulaşın

Teklif Al

Vergi Takvimi