Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 06.08.2024 tarihinde başkanlığın web sitesinde “Kredi Kartı Ve Banka Kartı İle Yapılan Ödemelere İlişkin” duyuru yayımlanmıştır.
Bilindiği üzere; 7524 Saylı kanun ile VUK m.355. maddesine eklenen 5. Fıkrasında tahsilat işlemlerinin başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılmasının cezai müeyyidesi düzenlenmiştir.
"Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatların, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 10' nispetinde, mal teslimi veya hizmet ifasını yapanlar ile adına ve/veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilir. Bu şekilde ceza kesilen mükellefler haklarında üçüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplam 20 milyon Türk lirasını geçemez.”
Duyuru ile söz konusu fıkranın uygulanmasına yönelik kamuoyuna yansıyan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmış ve açıklamalar yapılmıştır.
Yapılan düzenlemeyle, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı gibi ödeme aracı olarak kullanılan kartlar aracılığıyla yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmek suretiyle bu husustaki kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amaçlanmış, bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında gerek kendisine ait POS cihazını kullandıran gerekse bu cihazlar vasıtasıyla teslim ettikleri mal ve hizmetlere ilişkin tahsilatlarını yapan mükelleflerin, 213 sayılı Kanunda yer alan hükümler gereğince belge düzenleme, hasılatları kaydetme ve diğer yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeleri şartıyla bahse konu mevzuatta öngörüldüğü şekilde hareket edebilmeleri mümkün olduğu açıklanmıştır.
Ayrıca mal ve hizmet alımlarında müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişi olması durumu da, yeni düzenleme kapsamında cezaya tabi fiiller arasında sayılmamakta olup madde uygulamasında ödemeyi yapan kart sahibinin kim olduğunun bir önemi bulunmamaktadır.
Bu nedenle ödeme yaparken başkasının kredi kartını kullanmaktan dolayı özel usulsüzlük cezası uygulanması gibi bir durum söz konusu değildir.
Düzenleme ile amaçlanan bazı firmalar tarafından kayıt dışı olarak gerçekleştirilen satışlara ilişkin tahsilatların mükellef olmayan potansiyel mükelleflere ait banka hesaplanın kullanılarak tahsil edilmesi ve bazı firmaların da iş yerlerinde başka mükelleflere ait POS cihazlarını kullanarak kayıt dışı veyahut daha düşük KDV oran ile faturalandırma gerçekleştirmeleri gibi durumların varlığı halinde daha hızlı ve etkin cezai müeyyide tesis edilmesi olup; alacağın temliki, bayilik sistemiyle çalışan mobilya ürünleri, yedek parça satışları, beyaz eşya satışları gibi birçok alanda kullanılan mail order ödeme yöntemlerinin kullanılmasında sakınca bulunmamakta olup bu sektörlerin işleyişi bu sisteme bağlı olarak devam edebilecektir.
Dolayısıyla; "Havale veya kredi kartı sahibi ile fatura aynı kişi ya da kuruma düzenlenecektir." ifadesi hatalı olup önemli olan fatura ile tahsilat arasındaki illiyet bağının doğru şekilde tevsik edilebilmesidir. Bu durum da hem ilerde taraflar arasında yaşanabilecek muhtemel alacak davaları için hem de vergi incelemelerinde izahatta bulanabilmek için önemlidir.
Sonuç olarak özellikle hesabını kullandıranlara bu müeyyidenin uygulanması ve yasal zeminin mevcut olması caydırıcılığa katkı sağlayacaktır.
Mevcut durumda yukarıdaki bahsi geçen hususlara ilişkin cezai müeyyide dışında değişen bir husus bulunmamaktadır.
Söz konusu duyuru aşağıdaki gibidir.
KREDİ KARTI ve BANKA KARTI İLE YAPILAN ÖDEMELERE İLİŞKİN AÇIKLAMA
7524 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine eklenen altıncı fıkrada, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç, mükelleflerin mal satışı veya hizmet ifası için yaptıkları tahsilatları, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapmaları durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için 3 kat özel usulsüzlük cezası kesilmesi ve bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının 20 milyon Türk lirasını geçemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Söz konusu fıkranın uygulanmasına yönelik kamuoyuna yansıyan tereddütlerin giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
Yapılan düzenlemeyle, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı gibi ödeme aracı olarak kullanılan kartlar aracılığıyla yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmek suretiyle bu husustaki kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amaçlanmaktadır.
Söz konusu düzenlemeyi müteakip, mükelleflerin bir banka tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki ya da sanal POS cihazını bayii, alt bayii ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden başka işyerlerine kullandırmaları durumunda cezaya muhatap olup olmayacakları hususunda tereddüte düştükleri anlaşılmaktadır.
Mükelleflerin bankacılık mevzuatı gereğince, bankalar tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki POS cihazını ve/veya sanal POS’u bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden alt işyerlerine söz konusu mevzuatta yer alan düzenlemelere uygun olarak kullandırmaları söz konusu olabilmektedir.
Buna göre, bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında gerek kendisine tahsis edilen POS cihazını kullandıran gerekse bu cihazlar vasıtasıyla teslim ettikleri mal ve hizmetlere ilişkin tahsilatlarını yapan mükelleflerin, 213 sayılı Kanunda yer alan hükümler gereğince belge düzenleme, hasılatları kaydetme ve diğer yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeleri şartıyla bahse konu mevzuatta öngörüldüğü şekilde hareket edebilmeleri mümkün bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Kanunda yapılan bahse konu düzenlemeye ilişkin olarak Bakanlığımız tarafından ticari hayattaki süreçlerin aksamadan devam edebilmesi ve madde ile sağlanmak istenilen kayıt dışı faaliyetlerin önüne geçilmesi amacına yönelik gerekli görülen idari düzenlemelerin yapılabileceği tabiidir.
Bir diğer tereddüde düşülen konu ise mal ve hizmet alımlarında müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişi olması durumunda ceza kesilip kesilmeyeceğine yöneliktir.
Mal teslimi veya hizmet ifası yapılan müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişiler olması hususu düzenleme kapsamında cezaya tabi fiiller arasında sayılmamaktadır. Bir başka anlatımla, madde uygulamasında ödemeyi yapan kart sahibinin kim olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle ödeme yaparken başkasının kredi kartını kullanmaktan dolayı özel usulsüzlük cezası uygulanması gibi bir durum söz konusu değildir.
Kamuoyuna duyurulur.
Söz konusu duyura ulaşmak için tıklayınız.
Saygılarımızla.